19 Şubat 2015 Perşembe

OSGB'ler DİKKAT ! Mart’ta operasyon başlıyor

OSGB'ler DİKKAT !

Mart’ta operasyon başlıyor !


İstanbul ve tüm illerdeki Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri'ne (OSGB) Mart ayında denetim yapılacak. İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer, ''81 ilde ne kadar OSGB varsa buraları tek tek, iğneden ipliğe denetleyeceğiz. Bunu yaparken evrak bazındaki denetlemenin yanında hizmet verdikleri işyerindeki yaptıkları faaliyetlere de bakacağız. Kimse kusura bakmasın, biz kimseye para kazansın diye bir sistem kurdurmadık'' dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer, iş sağlığı güvenliğinin Türkiye’de yeni filizlenmeye başladığını belirterek, “2015 yılında Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri’ni kontrol altına alacağız. Çeki düzen vereceğiz. 2015 yılının artık Mart ayında, 81 ilde ne kadar OSGB varsa buraları tek tek, iğneden ipliğe denetleyeceğiz. Bunu yaparken evrak bazındaki denetlemenin yanında hizmet verdikleri işyerindeki yaptıkları faaliyetlere de bakacağız. Kimse kusura bakmasın, biz kimseye para kazansın diye bir sistem kurdurmadık. Biz iş kazası olmasın, meslek hastalığı olmasın diye sistem kuruyoruz” dedi.

OSGB'LERİN lerin DEFTERİNİ DÜRECEĞİZ
2015 yılında Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri’ni ‘zapt-u rabt’ altına alacağız, çeki düzen vereceğiz. Arkadaşlarla toplantı yaptık, verdiğimiz talimat bu. 2015 yılının artık Mart’ında mı Nisan’ında mı başlarız bilmiyorum ama 81 ilde ne kadar OSGB varsa buraları tek tek iğneden ipliğe denetleyeceğiz. Bunu yaparken evrak bazındaki denetlemenin yanında hizmet verdikleri işyerindeki yaptıkları faaliyetlere bakacağız. Siz ne yaptınız burada? İş verene gidip benim uzmanım soracak. Siz kiminle sözleşme yaptınız. A ortak sağlık güvenlik birimiyle. Peki, İşyeri Hekimi ve İş Güvenliği Uzmanı, işyerinize geliyor mu? Geliyor. Ne zaman geliyor? Şu zamanda. Kim geliyor? ‘Valla bir Ahmet geliyor bir Mehmet bir Ayşe anlamadık ki biz kim olduğunu.’ Bitti. Bu OSGB’nin defterini düreceğiz. Kusura bakmasın kimse. Yani ben Kasım Özer olarak hiçbir zaman devletin sırtından geçinmediğim gibi asalak olmadığım gibi asalaklara da fırsat vermedim bugüne kadar. Biz kimseye para kazansın diye bir sistem kurdurmadık. Para kazanır veya kazanmaz orası bizi ilgilendirmiyor. Biz iş kazası olmasın, meslek hastalığı olmasın diye sistem kuruyoruz. Derdimiz, para değil. Para kazanmaya bilir her şey para kazanmak değildir. İnsan kazanmaktır esas olan. Siz oradaki 20 senelik yetişmiş bir ustayı iş kazasından kurtarabiliyorsanız, bu para kazanmaktan çok önemli. Para dediğiniz nedir ki. Hayır duasını alırsınız diğer türlü beddua alırsınız. Kazandığınız paranın hayrı olmaz.
MALİYE İLE PAPAZ OLUYORUZ
- Denetime gelenlerde çok benzer hatta aynı raporlar düzenlenmesi OSGB’lerde güvensizlik oluşturuyor. Denetime gelenlerin yeterliliği de önemli değil mi?Şöyle bir sıkıntımız var. Şimdi sayı çok fazla olunca zamanın müsteşarı, Bakan Bey’den yetki alarak SKG denetmenlerine de bu işin yapılması yetkisini verdi. Bu bize sıkıntı veriyor. Bana sıkıntı veriyor. Çünkü benim denetlemediğim, benim yetiştirmediğim, benim kontrol etmediğim denetim elemanları sahada nerede patlayacağını bilmiyorum. Nasıl patlayacağını da bilmiyorum. Bir rapor geliyor, uğraşıp duruyoruz bunu düzeltmek için. Halbuki benim kendi elemanlarım yeni geldiler Antalya’dan. Aralık ayında bir sıkıntı oldu. Uzun zaman bekledi müracaatlar çünkü hizmet içi eğitim vermek zorundaydık. Bir de yıl sonu olduğu için hesaplar, kitaplar, defterler, bürokratik ve mali konular var. Onun için Aralık ayında hiçbir yere göreve göndermedik. Şöyle bir şey vardı. İki tarafı da sıkıntılı. Göreve gönderirsek buradaki işler aksıyor mali problemler çıkıyor Maliye ile papaz oluyoruz ceza yiyoruz. İç hizmeti çözerken dışarıyı bekletmek zorunda kaldık. Çünkü diğerine göre bir aciliyeti yoktu. Bir ay sonra OSGB açmasının hiçbir zararı yok ama bizim burada bir ayı heder etmemiz son ay Maliye ile bitti işler.
İNSAN HAYATI PARADAN DAHA ÖNEMLİ
- Mart ayından itibaren sıkı bir denetime başlayacağınızı söylediniz. Bu, sektörde gerçekten iyiler kalacak diğerleri elenecek mi demek. Kesinlikle öyle. Çok açık söylüyorum, para kazanmak için OSGB kurmuş olan kurumlar kusura bakmasın başka yerde kazansın parasını. Biz insan hayatına mal olacak parayı kazanmasını istemiyoruz insanların. Tamam para kazansın ama hizmet versin. Hizmet vermeden kazanılan paranın hayrı olmaz zaten. Şu anda bir sınırlamamız yok. Geçenlerde bir işveren dert yanıyor, bir sanayi odası başkanı. ‘Sözleşme yaptık. Geliyor gidiyor İş Güvenliği Uzmanı. Sonra tanıdığım emekli bir müfettiş vardı. Bir gel de bizim işyerine müfettiş gözüyle bak. Geldi inceledi, 70 tane noksan çıkarttı. O gün sözleşmeyi fes ettim’ diyor. Bilmiyorsan öğren. Kursa gitme, pratik yapma, kitabı ezberleyip sınavı geç. Oldun uzman. Nerede bu?
İŞVERENE DÖRT SEÇENEK SUNDUK
- OSGB’leri desteklemeyi düşünüyor musunuz bu konuda. Bireysel iş güvenliği uzmanları olanlar işletme körlüğü gibi durumları oluşuyor. OSGB veya şahıstan hizmet alma noktasında bir sıkıntı yok. Onu özellikle getirdik. Dört alternatif getirdik işverenin önüne. Kendin yapabilirsin. Çalışanlarından birini görevlendirebilirsin. Dışardan biriyle kısmi yapabilirsin. OSGB’lerden alabilirsin. Yanlız OSGB’lerde şöyle bir sıkıntı var. 2 tane uzmanı 2 tane hekimi var OSGB’nin 20 tane iş yeriyle anlaşma yapıyor ve koştur babam koştur. Oradan oraya bu sefer kalite düşüyor. Biz işverenden değil de işverenden bağımsız çalışsın derken bu sefer OSGB  ve işveren dayanışmasıyla İş Güvenliği Uzmanı sıkıntıya giriyor.  ‘Ya Ahmet Bey’in işyerine bunları yazma, sıkıntıya girmesin.’ İşte bu olmadı.
50 KİŞİ DEVREYE GİRİYOR
- OSGB’lerdeki uzmanların yenileme eğitimi kalktı. Bu sektörün gelişmesi için bir sıkıntı yaratmayacak mı?Bizim eğitim sistemimize bakınca, tepeden tırnağa kadar ilkokuldan itibaren ezbere dayalı, birilerinin bize bir şeyi dayatması, empoze etmesi, tavsiye etmesi ve yönlendirmesiyle yürüyen bir sistem. Batı bunu çoktan terk etmiş. Batı diyor ki ‘sen kendini yetiştir. Araştır, soruştur.’ Ben eğitim kurumlarına zamanında şunu söylemiştim. Almanya’da bir adamın uzman olması için bin saat pratik ve teorik eğitim alması gerekiyor. Devamsızlık süresi yarım gün yani 3 saat. Üç saatten fazla mazeretli veya mazeretsiz gelmeyen kişi uzman olamıyor. Türkiye’de? Şimdi Kars’ta bir eğitim kurumu Muğla’dan aday kaydetmiş. İnandınız mı bu adamın oraya eğitime gittiğine? Gereğini yapmadınız mı? Yaptık, askıya aldık. Bütün Türkiye üzerimize geldi. Milletvekilinden tutun... Hani Bakan Bey diyor ya ‘50 kişi devreye giriyor’ diye. Kapatmayın diye 50 kişi devreye giriyor bu sefer. İyi de burada bir arıza var. İş şuraya geldi sonunda. Eğitim almasalar da olur. İmtihanı geçiyorlarsa tamam. ‘Kendine güvenenler girsin imtihana’ dendi. Asıl eğitim bu kadar önemsizleştirildiğine göre yenileme eğitiminin ne önemi var ki? Asıl eğitimi almamış ki adam.
MESUL MÜDÜR SORUNU

-  Sektördeki Mesul Müdür yetkileri bazı OSGB’lerde sıkıntılara neden oluyor. Bir Sorumlu Müdür’e herhangi bir nedenle bir şey olduğunda ya da ayrıldığında sisteme girilen şifreler sadece onda olduğu için kurum hizmet veremez hale geliyor. Burada OSGB sahipleriyle Mesul Müdürlerin yetki paylaşımı olabilir mi ya da başka bir çözüm bulunabilir mi?SGK’da kimi bildirmişlerse biz onu alıyoruz Mesul Müdür olarak. İşveren Ortak Sağlık Güvenlik Birimi’nin sahibi veya ortakları SGK’ya kimi yetkili olarak bildirmişlerse odur. SGK’da ne kadarsa o kadar. SGK’ya işlemleri yapmak üzere kimlere yetki vermişse biz o sistemi kullandığımız için onu kabul ediyoruz. Birden fazla isim bildirmekte bir sorun olduğunu düşünmüyorum.
KAZALARDAN DERS ÇIKARMIŞ OLMAMIZ LAZIM
- Türkiye son dönemde özellikle 2014’te çok sayıda işçinin hayatını kaybettiği iş kazalarıyla gündeme geldi. Bunun önüne geçmek için ne tür çalışmalarınız var. Türkiye, iş kazalarında Dünyada ve Avrupa’da hangi noktada?Aslında iş kazası seyrimiz iyiye doğru gidiyordu. 2012 yılında Avrupa’nın bazı ülkelerini yakalamıştık hatta onlardan daha iyi durumdaydık. Dünyada da çok iyi bir duruma gelmiştik. Maalesef 2014 yılı artık bunu yok sayacağız. Şunu da umut ediyoruz, temenni ediyoruz bu kazalardan ders çıkartmış olmamız lazım. Hakikaten Türkiye’deki genel çerçeveye baktığımız da herkeste bir iş güvenliği farkındalığı oluştu son dönemde. En azından uygunsuz bir iskelede çalışanlar hemen fotoğraflanıp gündeme getiriliyor. İnsanlar sorguluyor ve bir kamuoyu oluştu. Bu da insanların daha tedbirli davranmasına daha konuya ilgi göstermesine sebep oldu. Buradan umutluyuz ki 2015’te bu kaza grafiğimiz aşağı doğru hızla inecek.
KANUN ÖTELENMEDİ
Kanun yeni çıktı, uygulamalarını daha görmedik. Kanun 2012’de çıktı 2013’e ötelendi. 2014’e ötelendi. İş Güvenliği uygulamalarının bazı maddeleri. İnsanlar bütün kanun ötelendi zannediyor. Hala diyorlar ki kamu da 2016’ya ötelendi. Hayır, sadece İş Güvenliği Uzmanı şartı ötelendi. Kanun ötelenmedi. Bu bilinmiyor. Geçen üniversitelerin toplantısına katıldım. 78 üniversitenin temsilcileriyle buluştuk. Orada da söyledim bir tek İş Güvenliği Uzmanı ve İş Yeri Hekimi maddesi ötelenmişken, kamuoyunun algısı kanun 2016’da girecek devreye. Öyle bir şey yok. Eğitimi, risk değerlendirmesi, acil durum planları, sağlık raporları, iş sağlığı güvenliği tedbirleri gibi hepsi girdi 2012’nin sonunda. Ama bu anlayışı kıramadık. Onun için diyorum tam manasıyla sistem oturmadı. Teftişler, yoğunlaştırıldı. Özellikle çok tehlikeli alanlarda. Maden ve inşaat şu anda diken üzerinde.
KAYIT DIŞI YÜZDE 32’LERE DÜŞTÜ
İş kazalarında kayıt dışılığın son durumu nedir?Geçen gün bir işveren, bir müteahhit ‘14 bin lira verdim ağ aldım’ dedi.  İnşaatın en üst katına ağı geriyorsunuz yukardan bir adam düşerse ağın üzerinde kalıyor. Eskiden yere kadar iniyordu. Geçen oturduğum binaya cephe kaplaması yapılacak. Adam uyduruk bir iskele getirmiş kuruyor. Hemen müdahale ettim. Bu mümkün değil, siz bizi rezil mi edeceksiniz dedim. İş Sağlığı Güvenliği Genel Müdür’ünün oturduğu binadaki şu iskeleye bak. Bir saat sonra adamlar söküp iskeleyi yenisini getirdiler. Sordum aradaki  fark ne kadar maliyet getiriyor diye. Bakın 8 daireli bir apartman. 1500 lira. Bir tanesi otoban gibi elini kolunu sallayarak çalış. Diğerinde cambazlık yapacaksınız. Hatta pencereden baktım bir kalasın üzerinde sekiz kesik var. Her an sıkıntı yaratabilir. Önemli iş kazalarında kayıt dışı yok. Daha önce yaralanmalı olanların çoğu gizleniyordu. Benim anladığım kadarıyla vatandaş da biraz daha işin farkında. Eskisi gibi örtbas etmeye pek yanaşmıyor.  En azından yakın çevresi işin farkında. Kayıt dışılık da azalıyor. Yüzde 45’lerden 32’lere düştü kayıt dışılık.

MİLLİ EĞİTİM YETKİ DEVRİ YAPMIYOR
Mesleki eğitimle ilgili bir belirsizlik var. Kim verecek nasıl verecek?Çok net yönetmelik. Sıkıntı şuradan kaynaklanıyor. Ben tebliğ çıkarken de başında Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptığımız görüşmelerde, sonuna bir cümle eklemiştim. Dedim ki ‘bütün şartlara haiz ise işverene de bu yetki verilebilir.’ Buraya Milli Eğitim Bakanlığı yanaşmıyor. Bütün sıkıntı buradan kaynaklanıyor.  Şimdi, benim fabrikam var. Fabrikamda makine mühendisim var. Ama kaynakçıya bu eğitimi veremiyorum. Niye? Milli Eğitim Bakanlığı yetki devri yapmıyor. Kim verecek? Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı meslek lisesindeki teknik öğretmen. Benim ki de teknik öğretmen o da teknik öğretmen. MEB ise bu okula bunu bir ek gelir olarak görüyor. Ben bunu bakanların huzurunda da söyledim. Bu iş çıktığı günden beri uğraşıyorum. O gün dedim ‘850 okulunuz var 85 bin de öğretmeniz var. 1.5 milyon işyeri var. Nasıl yetişeceksiniz? Bu olacak iş değil’ dedim. İkna edemedik. ‘Neden yetki vermiyorsunuz’ dedim. ‘Senin lisendeki de teknik öğretmen kaynak mezunu benim fabrikamdaki adam da teknik öğretmen mezunu. Senin ki veriyor da benim ki niye veremiyor?’ Devretmesi lazım ama devretmiyor. Türkiye’ye yetişemeyeceği belli. Sen öğrenci mi yetiştireceksin kurstan para mı kazanacaksın? Bir karar vermek lazım. Ticaret hane midir meslek liseleri? 2009’da tebliğ çıkarken yazdım ben o cümleyi, ‘İşveren gerekli şartlara haiz olması halinde bu yetkiyi kullanabilir, bu yetki devredilebilir’ diye. Milli Eğitim Bakanlığı yetki devre yapmıyor, bu kadar basit. Yetki devri yapsa bu problem ortadan kalkar. Şartları haiz olan işyerlerine lütfen yetki devri yapsın.

İSGHEDER’DEN ÇOK ŞEY BEKLİYORUM
- İSGHEDER’le yakın olarak çalışıyorsunuz. Dernekle ilgili görüşleriniz nelerdir?İş Sağlığı Güvenliği konusu sürekli yükselen bir değer. Hem dünyada hem Türkiye’de. İnsan hayatı söz konusu. İnsan hayatı da sürekli yenileniyor. İhtiyarlar gidiyor gençler geliyor. Yeni gelenlerin de problemi bu dolayısıyla. İş Sağlığı Güvenliği sürekliliği olan ve yükselen bir değer. İnsanlar artık hayatının kıymetini anlamaya başladı Türkiye’de de. Bizim sıkıntımız şu, biraz metazori istiyor. Bizim işverenlerimiz bu noktada biraz daha istikrarlı olacak. Hemen pes etmeyecek. İSGHEDER benim çok şey beklediğim bir dernek. En başta kahir çoğunluk dediğimiz en azından üçte ikiyi geçecek sayıda üyesinin artması lazım. Yani 1800 OSGB yetki aldığına göre 1200’ünün üye olması lazım. 500 şu an yeterli değerli. Eğitim kurumları çok problem değil. Zaten 2014’ün Temmuz’undan sonra düşüşe geçti. Diğer Sağlık Personeli’nin eğitimine biraz umutlandılar ama ben umutlanmayın demiştim. Çok fazla bir potansiyeli yok Diğer Sağlık Personeli adayının.



Okullar Tatil



İstanbul Valiliğinden Yapılan Açıklama 

Meteoroloji yetkililerinden alınan bilgiye göre; ilimizde kar yağışının yarın öğle saatlerine kadar yoğun bir şekilde devam etmesi ve kuvvetli don olayı beklenmektedir.
 
Valiliğimizce öğrencilerimizin ulaşımda herhangi bir risk ve mağduriyetle karşılaşmamaları için anaokulu, ilkokul, ortaokul, liseler ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde eğitim ve öğretime 19 Şubat Perşembe günü de 1 (bir) gün ara verilmesi uygun görülmüştür.